Son dönemlerde yaşı küçük sokak çeteleri, işledikleri ağır suçlarla gündemin en yakıcı meselelerinden biri haline geldi. Henüz çocuk yaşta olmalarına rağmen giydikleri kıyafetler, yürüyüşleri, saç stilleri ve kendilerine verdikleri tuhaf lakaplarla toplumda hem rahatsızlık hem de ciddi endişe uyandırıyorlar.
Suç işledikten sonra gözaltına alınan bu gençlerin emniyet avlularındaki, mahkeme koridorlarındaki tavırları da ürkütücü. Adeta büyük bir iş başarmış gibi davranıyor, hatta daha kötülerini yapacaklarının sinyallerini veriyorlar. Dahası, mağdur ettikleri insanların acısı üzerinden bile kendilerine prim çıkarmaya çalışacak kadar ileri gidebiliyorlar.
En acı olan ise mağdur ailelerin yaşadığı ikinci mağduriyet… Çocuklarını, yakınlarını kaybetmiş ya da yaralanmış insanlar, acılarını yaşamak yerine televizyon televizyon, gazete gazete dolaşarak adalet aramak ve kendilerini korumaya çalışmak zorunda kalıyor. Bu tablo, sadece bireylerin değil toplumun tamamının güvenlik duygusunu sarsıyor.
Devlet akıllı ve adaletlidir. Elbette bu sorunun üstesinden gelecektir. Ancak mesele daha fazla mağdur ortaya çıkmadan, vakit kaybetmeden ele alınmalıdır. İstanbul’da işlenen Ahmet Manguzi cinayeti, Ankara’da yaşanan Hakan Çakır olayı ve daha nice trajik vaka bu işin ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Toplumun huzuru ve güvenliği için acil ve kapsamlı bir müdahale şarttır. Bu çetelere bulaşan gençler derhal yakalanmalı, gereken cezayı almalı ve cezaevlerinde de bir araya gelmeleri engellenmelidir. Dışarıyla iletişimlerinin kesilmesi, örgütlenme ihtimallerinin önüne geçilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi halde gelecek dönemlerde ne toplum ne de bu gençler için güvenli bir ortamdan bahsetmek mümkün olmayacaktır.
İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya, kararlı duruşu ve güçlü devlet adamlığı ile tanınan bir isimdir. Kamuoyunun beklentisi, bu meseleyi kökten çözecek adımların bir an önce atılmasıdır. Çünkü sokaklarda güven duygusu kaybolursa, hiçbir toplum huzur içinde yaşayamaz.
