ISPARTA GÜLÜNÜN HİKAYESİ
Sevgili okurlarim bugun sizlere doğup büyüdüğüm memleketim olan Isparta nin gülünden bahsetmek istiyorum.
Güller içinde bir şehir olan Isparta da mucizeler her zaman doğada gizlidir.
Mayıs ayinin baslarinda Isparta ya öyle bi koku yayilir ki bu kokuyu almamak mumkun değildir. Oyle zengin ve verimli topraklarda yasiyoruz ki doga bizim ona verdigimizin kat be kat fazlasini bize geri veriyor. Kendine has rengi ve kokusu olan Isparta gülünün esi ve benzeri bulunmamaktadır. Damask gülü olarakta bilinen ve gül cinsleri arasinda en özeli olan ısparta gülü senede sadece bir kez acmaktadir ve haziran ayinin ortalarinda gozden kaybolmaktadır.
Bu nedenle Damask güllerinin birer ürünü olan gül suyu ve gül yağı gibi sonuçların ne denli kiymetli birer hazine oldugunu anlamamak mumkun olmasa gerek
Kesin olmamakla birlikte gul yagi ve gul suyunun ilk olarak İran ve Hindistan dan uretildiği ve buradan da Anadolu Avrupa ve Kuzey Afrika ve Dogu Asya ya yayildigi bilinmektedir.
Gülün yeryüzündeki varliginin en az 35 milyon yıllık bir gecmise sahip oldugu sanilmaktadir. Gül Isparta ya ilk olarak 1888 yılında Bulgaristan göçmeni Müftüzade İsmail efendi tarafından Bulgaristan in Kızanlik yöresinden getirilmiştir. Isparta gülünün kokusuna doyum olmamaktadır...