Ömür Çelikdönmez


Kılıçdaroğlu'nun gayretleriyle AKP ve CEHAPE yakında akraba olurlarsa şaşırmayın

Kılıçdaroğlu'nun gayretleriyle AKP ve CEHAPE yakında akraba olurlarsa şaşırmayın


“Pandora”, efsaneye göre dünyaya gönderilen ilk kadın. Ona verilen kutuda ise kötülükler var ve erkeklerin dünyası bir anda acılarla doluyor. “Pandora’nın Kutusu”, Yunan mitolojisinin en önemli efsanelerinden biri.

Zeus’un nefret ettiği insanları cezalandırmak için kullandığı Pandora adlı güzel kadının, “mutluluk kabı” olarak bilinen göz kamaştırıcı kutuyu merakından açması ile dünyaya kötülüklerin yayılmasını konu alan efsane.

“Pandora’nın kutusu” geçen hafta ‘Sözcü’ yazarıRahmi Turan'ın, CHP'li bir ismin gizliceCumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gittiğini iddia etmesiyle açıldı.

Sonra ‘yarası olan gocunur’ hesabı birer birer çıkıp“-ben gitmedim” diyenlere bakılırsa, böyle bir görüşme gerçekleşmemiş ya da kamuoyunda ismi yazılıp çizilenlerin haricinde CHP’li “X” şahıs,Külliye’nin çorbasına kaşık sallamış. Boşuna dememişler “tekkeyi bekleyen çorbayı içer” diye.

Rahmi Turan, gazetecilik mesleğindeki kariyerine bakılırsa yaş tahtaya basmayacak birisi, ancakyayın yönetmenliği yaptığı dönemlerde tirajyakalamak için asparagas haberlerin de mucidi.Simaviler’le başlayan basında baldır bacak ekolünün aranılan ismi. 

Çıplak kadın fotosunun altına “Angela İstanbul’da Şiş Kebap Yedi - Helga Dikili Taş hayranı -  Dul Maria Türk Erkek Arıyor…” türünden uyduruk içerikler yazangazetecilik anlayışının da duayeni. 

Günaydın Gazetesi, Tan Gazetesi,  Sabah Gazetesi, Bugün Gazetesi, Asabi Gazetesi, Sözcü Gazetesi’nde onun izleri var.

İşte bu Rahmi Turan, Erdoğan'ın "Senin CHP genel başkanı olman lazım" dediğini öne sürmüştü.Turan'ın yazısında 9 Kasım akşamı CHP’li bir isminCumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın huzuruna çıktığını gündeme taşıdı.

Daha sonra topa giren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Ziya Paşa’nın “Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz /Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”kelamını unutarak, bu dedikoduya balıklama daldı. 

Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın gündeme bomba gibi düşürülen “CHP'li bir isim, partisinin genel başkanlığı için Erdoğan'la görüştü” iddiasıyla ilgili; “Gidenleri biliyorum. Okuduğumda doğrudur dedim”  açıklamasını yaptı. 

Hemen ardından medyada kimin görüştüğüne dair isim furyası başladı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayıMuharrem İnce, İlhan Kesici, CHP’den ihraç edilen Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz, Mustafa Sarıgül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun isimleri ortaya atıldı. 

En sert tepki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Beştepe‘de bir CHP‘li ile görüştüğü iddialarını yalanladı ve “Ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, İspat etmezsen CHP’nin genel başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun”  meydan okumasında bulundu.

CHP’de Yat Klubü…

Muharrem İnce de zehir zemberek açıklamasında"Böyle bir görüşmeye dair kanıt varsa Taksim'de kendimi yakarım" diyerek, yazın, aynı yatta tatil yapan CHP'li menfaat grubuna dikkat çekti. 

İnce’nin sözünü ettiği teknede tatil olayı Çeşme’de yaşanıyor. Tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu'na destek içinİstanbul'a giden Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Çeşme'ye döndükten sonra ünlü bir işadamının yatını alarak bazı CHP yöneticilerineÇeşme koylarını gezdirmiş.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 10 Aralık Hareketi’nin lideri, örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu geçen yaz Çeşme’de bir işadamının teknesinde buluşmuşlar.

Tatilde olduğu iddia edilen isimlerden Bülent Kuşoğlu'nun, Türkiye'nin gündemine oturan iddianın sahibi Talat Atilla'nın sitesinde yazarlık yaptığı da belirtiliyor.

“Kumpas Süreci” nasıl işledi?

Birinci Aşama: 

Medya kulislerine göre;  25 ve 26. Dönemde İzmir Milletvekili seçilen Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyesi, Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişimden sorumlu CHP Genel Başkan YardımcısıAhmet Tuncay Özkan, ilk önce Soğukoluk’tan bildiren gazeteci Uğur Dündar’ın kapısını çaldı, nabzını yokladı.

Ancak Uğur Dündar, mesleki önsezileri yeşil ışık yakmayınca, Ahmet Tuncay Özkan'ın getirdiği bilginin teyide muhtaç olduğunu söyleyerek yazmayı reddeder. Bunun açılımı, Uğur Dündar'ın haberi saray kaynaklarına doğrulatamaması demek. 

İkinci Aşama:

Uğur Dündar’a “aynalı sazan” muamelesi çekenAhmet Tuncay Özkan, Uğur Dündar oltaya takılmayınca yeni bir adres arayışına girer. 

Sansasyon yaratması beklenen dedikodunun CHPtabanında çok okunur ve güvenilir kabul edilen bir köşe yazarının kaleminden çıkması hedeflenmiştir.

İş Bankası’ndan kredilendirilen gazeteci havuzunda mevcut isimler gözden geçirildi. Lakin sansasyonkriterlerine göre uygun isim bulunamadı.

Yat tayfasından Bülent Kuşoğlu aracılığı ile CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a tazminat ödemek için evini satması hakkında yaptığı haber ile 2018 Aralık ayında ”Özel Haber” ödülünü alan Talat Atilla'nın yardımı istenir. 

Üçüncü Aşama: 

Talat Atilla zaten bu kumpasın merkezindeki isimlerden. CHP’ye yakınlığıyla biliniyor. AyrıcaGünaydın gazetesindeki muhabirlik günlerinden gazetenin yöneticisi Rahmi Turan'la arasından su sızmıyor. 

Rahmi Turan da eski gazeteci yamağının CHPnezdindeki itibarından emindir. Anlayayacağınız tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Haber,Londra’da tedavi gören Turan'a itelendiğinde, teyit edildiği bilgisi kulağına fısıldanır. 

Dördüncü Aşama: 

Sağlık sorunları için gittiği İngiltere’nin başkentiLondra’da tedavi gören Rahmi Turan, onca hengamede gazetesine köşe yazısını gönderme fırsatını acaba nasıl buldu?

Rahmi Turan, Sözcü’de bombasını patlatır çarşı karışır.

Bundan sonrasını kotarmak için Ahmet Tuncay Özkan, haber yayınlanınca gece yarısı İsmail Küçükkaya'yı arar. 

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun sabah programa çıkmak istediğini söyler. Kılıçdaroğlu aslanlar gibiKüçükkaya'nın  propramına çıkar, çanak sorulara cevap verir, devirmedik çam bırakmaz. 

Londra merkez, muhalif herkes!..

Sultan II. Abdülhamid'in muhalifleri Paris veKahire'yi mesken tutmuştu. Şimdi de ne kadarCumhurbaşkanı Erdoğan muhalifi varsa soluğuLondra’da alıyor. Gül, Babacan, İmamoğlu gibi.  

FETÖ’cü Akın İpek de orada Sözcü Gazetesi’nin bazı mensuplarına yönelik olarak 19 Mayıs 2017’de düzenlenen operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan gazetenin sahibi Burak Akbay da orada. Listeyi uzatmak mümkün. 

CHPnin bankası İş Bankası’nın İngiliz ortağı… 

Londra bankerleri, dev finansörleri Türkiye'deki muhalefeti boşuna kucaklamıyor, kesenin ağzını açmıyor. 

CHP’nin yönetimindeki bazı isimlerin soluğuLondra’da almalarının bir sebebi var, herşeyin bir bedeli var. 

İmamoğlu'na gelin hamamı yapar gibi, fellik fellikkısmet arayanlar bu işi biliyor. 

İŞ Bankası Maxis Investments Ltd.

Maxis Investments Ltd., FCA (Finansal Davranış Otoritesi) tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiş bir Birleşik Krallık menkul kıymetleri ve yatırım şirketidir. Londra'daki Maxis Investments Ltd, aynı zamanda İş Yatırım'ın tam bağlı ortaklığıdır.

8 Ağustos 2005 tarihinde İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. (İş Yatırım) uluslararası sermaye piyasalarındaki konumunu güçlendirmek içinLondra'daki tam iştiraki olarak, Maxis Investments Ltd., global piyasalardaki tüm varlık sınıflarındaki uluslararası bireysel ve kurumsal müşterilere aracılık, yatırım danışmanlığı, koruma ve yönetim hizmetleri sunuyor. 

Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığa aday olmayacağı CHP Büyük Kurultayı Nisan ayı ortalarında…

Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na aday olmayacağı söylenen, 37’ncisi düzenlenecekOlağan Kurultay takvimi netleşti. 

Bu tarihlere göre 8 Kasım 2019 ile 1 Aralık 2019tarihlerinde mahalle delegeleri seçimi, 14 Aralık 2019 günü ile 27 Ocak 2020 tarihlerinde ise ilçe kongre seçimleri ardından 3 Şubat 2020 ve 2 Mart 2020 günleri arasında ise CHP İl Kongrelerigerçekleşecek.

Bu takvimler doğrultusunda CHP Kurultayı’nın2020’nin Nisan ayı ortalarında gerçekleşeceği öngörülüyor.

CHP Genel Merkez kulislerinde, 22 Mayıs 2010tarihinde yapılan 33. Olağan CHP Kurultayı'nda,1249 delegeden 1200'ünün imzasını alarak ve tek aday olarak girdiği kurultayda geçerli 1189 oyun tamamını alarak CHP'nin 7. genel başkanı olanKemal Kılıçdaroğlu'nun 9 yılı deviren başkanlık sürecinin sonuna geldiği konuşuluyor. 

Zaten “Saray’a giden CHP’li” polemiğinin temel nedeni de yerine kimin geçeceğinin belirlenmesi.